27 Mart 2012 Salı

Bir fahişe kadar....

Nedendir bilinmez ama dört gündür durmadan teoman'ın fahişe şarkısını dinliyip duruyorum şimdi okuyacaklarınızda bu şarkının bende bıraktığı etkinin yansımalarından ibaret.
Dünyaya ilk gözümüzü açtığımızdan bu yana hep ne derler kaygısıyla yaşadık yanlız başımıza kaldığımızda bile söylemeye çekindiklerimiz hatta düşünmekten utandığımız zamanlar oldu.Sırf bize öyle öğretildi diye yanlış dahi olsa yaptığımız onca aptal şeyler var ki fakat ulen bu kadar millet yapıyorsa elbet vardır bildikleri diyerek kendi doğrularımızdan vazgeçecek kadarda kaypağız.Abartma lan sende '' anarşik '' mi kesildin başımıza demeyin baksanıza çatalı dahi hangi elimizle tutacağımıza başkaları karar veriyor ya da saati hangi kolumuza takacağımızı.Biz mi ne yapıyoruz ben özgürüm diye şarkı söyleyip kendimizi tatmin ediyoruz.Sadece davranışlarmızla sınırlı olsa yine razıyım ama fikirlerimizde dahi aynı durum geçerli.Size örneklerle demek istediğimi anlatmaya çalışacağım ; 

- eğer bir gay görürsek bak sen şu ibneye ahaha top mu lan o ? ! 
- sokakta öpüşen çift var ise evinizde yapın kardeşim kıza bak hele hiç utanma yok yollu bu yollu !
- sakallı ve şalvarlı birini görürse ise tepki genelde şu olur ; gericiye bak yakında tüm ülkeyi böyle yaparlar
 
Bu örnekleri istemediğiniz kadar çoğaltabilirim ama bunların derdimi anlatmak için yeterli olduğunu düşünüyorum.Üç maddenin özü şudur ki etraftakileri takmadan neyin doğru olduğuna inanıyorsa onu korkusuzca yaşanlar özgürdür.

Ufacık bir gönderme ; 


Evet evet sen aileden cumhuriyetçi bir kitap okumadan solcu nidaları atan o şalvarlı diye tepeden baktığın kişi kadar bile özgür değilsin ya da sen erkekliği kasıkların arasında sıkıştırmış ''adam'' o gayler kadar delikanlı değilsin.

Son olarak ( şimdi şarkının etkisi devreye giriyor ) o küçümsediğimiz,parayla satın alabildiğimizi sandığımız bir fahişe kadar bile değiliz onlar sadece bedenini satıyor bizler ise çoktan ruhumuzu satmışız...





Not : Kabul ediyorumtamam fazla sert oldu hatta popüler tabirle über sert ama ne yapalım bu seferlikte böyle olsun.

7 Mart 2012 Çarşamba

Sansürlenen Bir Yaşam

Açıkcası bunun üzerinde bir kaç gündür düşünüyorumda televizyonlarda uygulanan sansürün hayatımıza girişi aslında annemizle hamama giderken kimsenin sen erkeksin diye geri çevirmediği çağlarımıza dayanıyor.O dönemlerde hangimiz ne anlama geldiğini bilmediğimiz kelimeleri kullandığımız için ağzımıza biber sürülmekle tehdit edilmedik ki ? 
Ben pek anlayamıyorum bu durumu ufakken babamızın yanında amcalara ''pipi '' göstermekle büyüdük ama gösterdiğimizi söylemeye çalışınca hemen hııı ! diye uyarıldık.Televizyonda da durum bu şekilde herkes otuz yıl kadın ya da erkek görmemiş gibi sevişirken sıkıntı yok ama ağzımızdan bok,göt,fuck,seks vb.kelimeler çıkınca çatt ! 
Çoğu kimselere hiç anlamadığım nedenlerden aykırı gelen mantığımla bu zırvalığa son vermek için RTÜRK kaldırılmasının aslında tek çözüm olduğunu düşünüyorum hehh bazı zeka seviyesiyle bizleri şaşkınlık içinde bırakan arkadaşlar laaann o zaman porno yayını bile yaparlar deyişini duyar gibiyim.
İşte tam olarak bunu anlatmak istiyorum bırakın yayınlasınlar en azından barbie bebeklerden tahrik olmazlar bırakın yayınlasınlar ki 16 yaşındaki kıza onlarca kişi tecavüz etmesin yine boşa söylüyorum bunları çünkü bir bok değişmez hepimizin beyninde toplum tarafından yerleştirilen oto-kontrol sistemi var istesek bile yapamayız,yapamazlar.
Zaten söyleyeceğimiz kelimeleri düşünürken görünmeyen ahlak süzgeçlerinden geçerek en kabul edilebilir şekilde ağzımızdan çıkıyor.İnterneti bile DNS ayarlarını değiştirerek kullanıyoruz neden ? sırf sansür denilen illetten en azından hayatımızın belli bir alanından çıkarıp özgür olmak için.Son olarak Go and Fuck RTÜRK ! ! !